Oğulcan Ölçer

instagram.com
Oğulcan Ölçer is one of the top Photography influencer in Turkey with 409 audience and 238.63% engagement rate on Instagram. Check out the full profile and start to collaborate.
Audience
409
Engagement Rate
238.63%
Channel Accounts

Feed

Geçen sene bu kadar pozitif hissetmiyordum ama bu sene çok pozitif hissediyorum. Sınırların açılması, aşı haberleri, yeni gelişmeler vs vs..

Harika gelişmeler var hayatımda. Hepsinden bahsedeceğim. Oturup planlama kısmı bitti. Çok acı geçti bu süreç ama iyi oldu ????
Şimdi planladığım ve pusuya yattığım her şeyi bir bir gerçekleştirme zamanı. ????

Geçen sene bu kadar pozitif hissetmiyordum ama bu sene çok pozi Read More

Güzel günlerdi. Şimdilerde o kadar alıştık ki hala şaşıy Read More

He said:

He said: "One day you'll leave this world behind So live a life y Read More

Eski, soğuk, bi o kadarda güzel Isparta gecelerinden. 

Niye bu kadar sessiz diye dışarı bakarsınız ve ardından kar yağdığını görürsünüz o şehirde.

Güzel ve çok naif şehir. İki senem geçti burada okurken. 

Bir sabahımı hiç unutmam.

Vizeler başlamış ilk vizeme gidiyorum geceden beri devam eden inanılmaz bi kar fırtınası var. Ama nasıl bir fırtına! Göz gözü görmüyor...

4 numaralı batı kampüsü otobüsünü kaçırmamam lazım koşturuyorum o karın içinde.

Gözümü bile açamıyorum bi yandan botlarım çart çurt eziyor karı, hoşuma gidiyor. Bi an durdum ve kahkahalarla gülmeye başladım çünkü gözümü açamıyorum kar gözüme kaçıyor, çaresizce yönümü kaybettim. Kahkahalarla gülerken ağzımı açınca o yağan şiddetli kar ağzıma kadar girdi.

Daha çok kahkaha atmaya başladım.

Güle güle sabahın erken saatlerinde o otobüse bindim. Öğrencilerin gözü üzerimdeydi. Sanki bana “niye gülümsüyo bu mal” der gibi bakıyorlardı. Onlar alışmıştı bu duruma ama ben hayatımda ilk defa kar görüyordum ???? O yüzden ben de gülüyordum kendime.

O gün tüm gün gülümsedim bu anı yüzünden.
Hiç unutmam.

Eski, soğuk, bi o kadarda güzel Isparta gecelerinden. Niye bu Read More

Size bu filmin hikayesini anlatayım. Burası Cameron highlands. Read More

Meno gidene kadar hayatımda hiçbir şeyin beni bir anda değiş Read More

Ben daha çok küçükken bir karalama defterim vardı. Sürekli Read More

Arada bir yenilenmek için böyle uzun yolculuklara çıkıyorum. Read More

Yurt dışına ilk çıkmaya karar verdiğimde birçok şeyi geride bırakacağımı biliyordum. Özellikle rahat alanımın dışına çıkıyor olmak beni oldukça tedirgin ediyordu. Fakat çıktıktan sonra hiç düşündüğüm gibi olmadığını farkettim. Mesele nereye, nerelere gittiğim değildi. Mesele yoldayken ne yaşadığımdı. Tüm olayın macera olduğunu anlayınca rahat alanımdan çıkmış olmayı ilk defa bugün düşündüğümü farkettim. Gezerken hiç düşünmemişim bunları. Oldukça spontane gelişiyordu hatırlayacağınız üzere.

Bosna’ya gitmeden önce spotify ilk 100 ümde hep Max Richter’ın Sarajevo parçası vardı. Hatta bir gün annem odama girdi, parçayı ilk defa duymuş; “Bak bu şarkı savaşta çocuklarını bırakan annelerin çığlıklarına yapılmış bir şarkı” dedi. İlk başta öylesine yorum katmak için söylediğini sandım…

Siz de bu postu okurken dinlerseniz belki benimle bütünleşebilirsiniz.

O gün Bosna’ya Mostar’dan trenle geçtik. Vardığımızda gece saatleriydi terminalden kalacağımız yere yürüyene kadar Max Richter’in parçası kafamda hiç susmadı. Yürürken bile o atmosferi hissedebildiğimden mi? yoksa duygusal bir kişiliğim olduğundan mı? bilmiyorum. Kalacağımız yere gidene kadar boğazım düğümlendi. İşte o zaman bir sanatçının bıraktığı etkileri galiba ilk defa iliklerime kadar hissettim.

Öyle işte…
Gerçekten 25 senelik hayatımda gezdiğim zamanlar harici hiç yaşamıyormuşum gibi geliyor.
Bu yüzden seviyorum seyahat etmeyi. Bir yerlere gitmekten çok, yaşadığımı hissediyorum.
Yurt dışına ilk çıkmaya karar verdiğimde birçok şeyi geride bırakacağımı biliyordum. Özellikle rahat alanımın dışına çıkıyor olmak beni oldukça tedirgin ediyordu. Fakat çıktıktan sonra hiç düşündüğüm gibi olmadığını farkettim. Mesele nereye, nerelere gittiğim değildi. Mesele yoldayken ne yaşadığımdı. Tüm olayın macera olduğunu anlayınca rahat alanımdan çıkmış olmayı ilk defa bugün düşündüğümü farkettim. Gezerken hiç düşünmemişim bunları. Oldukça spontane gelişiyordu hatırlayacağınız üzere.

Bosna’ya gitmeden önce spotify ilk 100 ümde hep Max Richter’ın Sarajevo parçası vardı. Hatta bir gün annem odama girdi, parçayı ilk defa duymuş; “Bak bu şarkı savaşta çocuklarını bırakan annelerin çığlıklarına yapılmış bir şarkı” dedi. İlk başta öylesine yorum katmak için söylediğini sandım…

Siz de bu postu okurken dinlerseniz belki benimle bütünleşebilirsiniz.

O gün Bosna’ya Mostar’dan trenle geçtik. Vardığımızda gece saatleriydi terminalden kalacağımız yere yürüyene kadar Max Richter’in parçası kafamda hiç susmadı. Yürürken bile o atmosferi hissedebildiğimden mi? yoksa duygusal bir kişiliğim olduğundan mı? bilmiyorum. Kalacağımız yere gidene kadar boğazım düğümlendi. İşte o zaman bir sanatçının bıraktığı etkileri galiba ilk defa iliklerime kadar hissettim.

Öyle işte…
Gerçekten 25 senelik hayatımda gezdiğim zamanlar harici hiç yaşamıyormuşum gibi geliyor.
Bu yüzden seviyorum seyahat etmeyi. Bir yerlere gitmekten çok, yaşadığımı hissediyorum.
Yurt dışına ilk çıkmaya karar verdiğimde birçok şeyi geride bırakacağımı biliyordum. Özellikle rahat alanımın dışına çıkıyor olmak beni oldukça tedirgin ediyordu. Fakat çıktıktan sonra hiç düşündüğüm gibi olmadığını farkettim. Mesele nereye, nerelere gittiğim değildi. Mesele yoldayken ne yaşadığımdı. Tüm olayın macera olduğunu anlayınca rahat alanımdan çıkmış olmayı ilk defa bugün düşündüğümü farkettim. Gezerken hiç düşünmemişim bunları. Oldukça spontane gelişiyordu hatırlayacağınız üzere.

Bosna’ya gitmeden önce spotify ilk 100 ümde hep Max Richter’ın Sarajevo parçası vardı. Hatta bir gün annem odama girdi, parçayı ilk defa duymuş; “Bak bu şarkı savaşta çocuklarını bırakan annelerin çığlıklarına yapılmış bir şarkı” dedi. İlk başta öylesine yorum katmak için söylediğini sandım…

Siz de bu postu okurken dinlerseniz belki benimle bütünleşebilirsiniz.

O gün Bosna’ya Mostar’dan trenle geçtik. Vardığımızda gece saatleriydi terminalden kalacağımız yere yürüyene kadar Max Richter’in parçası kafamda hiç susmadı. Yürürken bile o atmosferi hissedebildiğimden mi? yoksa duygusal bir kişiliğim olduğundan mı? bilmiyorum. Kalacağımız yere gidene kadar boğazım düğümlendi. İşte o zaman bir sanatçının bıraktığı etkileri galiba ilk defa iliklerime kadar hissettim.

Öyle işte…
Gerçekten 25 senelik hayatımda gezdiğim zamanlar harici hiç yaşamıyormuşum gibi geliyor.
Bu yüzden seviyorum seyahat etmeyi. Bir yerlere gitmekten çok, yaşadığımı hissediyorum.

Yurt dışına ilk çıkmaya karar verdiğimde birçok şeyi geri Read More

×