Dilek Bilgiç Esen

Dilek Bilgiç Esen

Dilek Bilgiç Esen is one of the top influencer in Turkiye with 386597 audience and 1.07% engagement rate on Instagram. Check out the full profile and start to collaborate.

386.6k

AudienceAudience

1.07%

Engagement

Get in touch
list-cover
location Turkiye
verifyVerified account
fast-reach-outFast reach-out capability

Niche categories

Portfolio

Standout projects making waves around the web

image

Canım Malatyalı ve çevre illerdeki kız kardeşlerim, sizden o kadar çok talep geldi ki… ???? Pazar günü saat tam 15.00’te,Deniz Kitabevleri – Merkez/Malatya’da olacağım. ( Deniz Kitabevleri XL Yüzakı Caddesi, Altın Kayısı Bulvarı) Sarılalım, sohbet edelim, kitaplarınızı imzalayayım. Birlikte fotoğraflar çekilip geleceğe güzel anılar bırakalım. Hadi, hepinizi bekliyorum. ???? #birkürtsevdim #birkürtsevdimveda #beniunutma #malatya #imzagünü #reklam yazalım

666
video

Siz, 8 yaşındaki bir kız çocuğunun hayalisiniz. Her seferinde bu kadar mutlu olmam, heyecanlanmam bundan ???? Soğuk havada, minicik çocuklarınızla birlikte açık alanda saatlerce ayakta sıra beklemeyi göze alarak benimle olduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim. Sizleri çok seviyorum. İyi ki varsınız, iyi ki benimlesiniz. Gelen herkesin ayağına sağlık.???? Mümkün olduğunca hepinizle anı kalsın diye video paylaşmak istedim ama ne yazık ki Instagram’ın süre kısıtlaması nedeniyle mümkün olmadı. Hepinizi çok seviyorum❤️ Haftaya bugün Diyarbakır’da görüşmek üzere.???? #izmirimza #kültürpark #birkürtsevdim #beniunutma #birkürtsevdimveda #imzagünü #reklam yazalım

4465
image

Can dostum ve bana göre yaratılmış en güzel ruhlu, en güzel yüzlü kadın olan Gülşah’ımın, Diyarbakır’a ve o meşhur Diyarbakırlı’ya olan aşkını yazarken yakından tanıdım sizleri. Ve Diyarbakır’ı da, Diyarbakırlıları da çok sevdim. ???? Bu kez Diyarbakır’a; canım Diyarbakırlı ve çevre illerdeki kız kardeşlerimle tanışmak, sarılmak, sohbet etmek ve kitaplarını imzalamak için geliyorum. ???? 25 Ekim Cumartesi günü, saat 13.00’te Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi – Fırat Salonu, 3 No’lu Salon’da olacağım. Hepinizi bekliyorum. ???? Gönül isterdi ki çevre illere de özel olarak geleyim ama şimdilik bu çok mümkün görünmüyor. O yüzden çevre illerdeki kardeşlerimi de mutlaka bekliyorum. ???? Netleşmemekle birlikte, belki pazar günü Malatya’da da bir imza günüm olabilir. Eğer kesinleşirse haberini yine buradan paylaşacağım. Haydi, bu kez karşılıklı gülmek ve gözyaşlarımızın sadece mutluluktan akması için buluşalım. ???? Ez we hemûyan pir hez dikim. ???? #diyarbakır #mezopotamyauluslararasıfuarvekongremerkezi #imzagünü #birkürtsevdim #birkürtsevdimveda #beniunutma #reklam yazalım

948
video

Uzaklaştırma kararı beni ondan korumaya yetmedi. Bana duyduğu öfke, intikam hırsına dönüştü ve gözünü daha da kararttı. Aysel Teyze beni hiç yalnız bırakmayarak koruyabileceğini zannetse de, bir gün parkta — içlerinde yavrumun da bulunduğu — onlarca çocuğun ve kadının gözü önünde hem beni hem de Aysel Teyze’yi y’umruklamaya başladı. İkimizi de yerlerde sürükledi. K’anlar içindeydik, acıdan öl’üyorum sandım. Ama bu kez hastanelik olan ben değil, Aysel Teyze’ydi. Çünkü bana kol kanat germesi, onun gözünde benim kurtuluş trenindeki biletimdi. Ve o bunu biliyor, Aysel Teyze’nin beni korumaktan vazgeçmesini istiyordu. “Karışmayalım” diyen birçok insana rağmen, parktaki iki cesur yürekli kadın hem polisi aramış hem de avaz avaz bağırarak araya girmeye çalışmıştı. Ben ise o an, umudumu tamamen yitirdiğim bir hayatın sonuna geldiğimi düşünüyordum. Yanılmışım. İyiler korkak olmazsa, kötüler cesaret bulamaz. Bu yüzden ne olur, parkta, sokakta, herhangi bir yerde bir kadına ş’iddet uygulayan bir c’anavar gördüğünüzde kafanızı çevirip uzaklaşmayın. Evet, önce polise haber verin ama lütfen sessiz de kalmayın. Çünkü bir tane cesur yürek, bir hayatı kurtarabilir. Devam edecek… (Ben bu hikâyenin sadece yazarıyım; üç kitabımda ve daha önce yazdığım diğer hikâyelerde olduğu gibi, yine içinizden birinin yaşam öyküsünü paylaşıyorum. Bu yaşamın kıyısına gelip hayata yeniden sımsıkı tutunan ve c’elladından kurtulan bir kadının ve ona kol kanat geren iyi kalpli Aysel Teyze’nin kalbimizi ısıtan kız kardeşlik hikayesi. ???? Hikâyenin önceki bölümleri, önceki reellerde.)

760
video

Bir aydır temizlemediği evini üç kuruş vererek bir günde pırıl pırıl temizletmek isteyen suratsız, memnuniyetsiz kadınlardan kurtulduğum için çok mutluydum. Aysel teyzenin zevkle döşenmiş, sıcacık yuvasını her gün keyifle temizliyor ve üçümüz için sağlıklı yemekler pişiriyordum. Önceleri sabah gidiyor, akşam da artık benim için yuvadan çok soğuk bir hava deposunu andıran, adına ev dediğim yere dönüyordum. Bir zamanlar deliler gibi âşık olduğum ama artık nefes alıp verirken çıkardığı seslerden bile rahatsız olduğum kocam olacak o adamı gördükçe t’iksiniyordum. Eline geçen para, çalışmam konusundaki katılığını yumuşatsa da günden güne ona verdiğim parayı azalttığımı fark ederek huysuzluk çıkartıyordu. Ama Aysel teyzenin şehir dışında yaşayan kızı dişli bir avukattı. Aysel teyze durumumdan ona bahsedince, yaptığımız telefon görüşmesinde bana delil toplamamı, eğer elimiz sağlam olursa kocamdan kolaylıkla boşanıp çocuğumun velayetini alabileceğimi ve hayatıma sıfırdan başlama şansım olacağını söyledi. Ve ben o gün, bir dedektif gibi kocamın telefonunu o her uyuduğunda incelemeye ve varlığımı hiç fark ettirmeden bir gölge gibi onu izlemeye başladım… Kalbim mi temizmiş yoksa… Zaten evinden, karısından, çocuğundan bu kadar uzak her adamın yaptığı şey bu muymuş bilmem ama tam da beklediğim oldu: Kocam beni aldatıyordu. Başka bir kadın olsa aldatıldığı için üzülür, yıkılır, ağlar, tepki verirdi; bense zafer kazanmış bir komutan gibi mutlu olmuştum. Çünkü benden, beni ya da çocuğumu sevdiğinden değil de ona verdiğim paradan vazgeçemeyeceği için kolay kolay ayrılmayacağını biliyordum. Ve çok şükür ki gün be gün biriktirdiğim delillerle onunla olan bağımın artık yavaş yavaş sonuna geliyordum. Hikâyemin geri kalan kısmında ne yazık ki can sıkıcı detaylar olsa da sizi temin ederim sevgili okur: Tünelin ucunda ışık var. Karanlıktan sonra güneş hep yeniden doğar. Hikâyemi sizinle paylaşıyorum çünkü benim bir zamanlar yürüdüğüm o yollarda yürümekte olan ve kendini umutsuz, çaresiz, yalnız hisseden tüm kadınlara “Yalnız değilsiniz.” demek istiyorum. Devamı gelecek. ( Hikâyenin önceki bölümleri, önceki reellerde. )

4558
video

Topladığım deliller sayesinde tek celsede boşanmıştık ama para kaynağını kaybetmek, öfkeden deliye döndürmüştü eski kocamı. Başıma geleceklerden habersiz, “Neden kira ödeyesin be kızım, ben de yalnız yaşıyorum zaten. Bizde kalırsınız.” diyen Aysel Teyze’nin, bir yuvadan çok cennet bahçesini andıran evinde yavrumla birlikte huzurlu bir hayata başlamıştık. Birbirine kalbini açmış iki kadındık ve her şeyin güzel olacağına inanarak tutunmuştuk hayata. Ama bir köşede, sinsice beni yalnız yakalayacağı anı bekleyen o ş’erefsiz heriften ilk darbeyi bir akşam market dönüşü apartmana girerken yedim. Saçlarımın diplerinde hissettiğim acıyı ve ne olduğunu anlamama fırsat vermeden, sol gözümü yok edercesine y’umruklayışını hatırlıyorum. Sonrası yok bende. Acıdan bayılmışım. Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım ve geleceğe dair umudumu tamamen yitirmiştim. Çünkü boşansa bile kurtulamayan o kadınlar kervanına katılmıştım. Evliyken en azından ş’iddet yoktu, “Keşke boşanmasaydım.” diye düşünmeye başlamıştım. Ama yine imdadıma Aysel Teyze’nin dünyalar güzeli avukat kızı yetişti ve kocama uzaklaştırma kararı çıkarttı. Ama tam da tahmin ettiğiniz gibi, zalimler k’urbanlarından kolay kolay vazgeçmiyor. Devam edecek (hikayenin önceki kısımları önceki reellerde).

5991
image

18 Ekim Cumartesi, saat 16.00… Kültürpark L 28 Müptela Yayınları’nda kavuşuyor muyuz, canım İzmir? ( çim alanda olacağız )

1277
video

Zor durumdakine el uzatan, koruyup kollayan, yardımcı olan o iyi yürekli insanlar yalnızca Türk filmlerinde olur sanırdım taa ki karanlığıma el uzatan o iyi yürekli hanımla tanışıncaya dek. Temizlik için evine ilk kez gittiğim kadınlardan bana nasıl davranacaklarını bilmediğim için çok çekinirdim ama dedim ya… Kaderimin değişeceği gün, o günmüş meğer. Korkarak çaldığım kapıyı, orta yaşlarını çoktan geride bırakmış, kısa boylu, tombiş, güler yüzlü bir hanımefendi açtı. Gülümseyerek “Hoş geldin yavrum.” dedi. Ben ayakkabımı çıkartmak için eğilirken, kollarını sevgiyle uzatıp, “Bebeği bana ver, sen rahatça çıkar ayakkabılarını sonra mutfağa gel, kahvaltı hazırladım, birlikte kahvaltımızı yaparız. Ondan sonra ben bebekle oynarken sen yaparsın temizliği.” dedi. O gün, yavrum ilk kez bir büyükannenin şefkatli kucağıyla ve onun elleriyle yaptığı sıcacık ezogelin çorbasıyla tanıştı. O kadar mutluydum ki… Camları silerken, olur da gözümden bir şey kaçar, bir yerde leke kalır diye korkuyordum. Gözlüğümü takıp tekrar tekrar kontrol ediyor, her zamankinden daha çok özen gösteriyordum. Gün sonunda temizlik bittiğinde, bana ücretimi uzattı. Paranın bir kısmını ona geri verip, “Teyze, sen de bütün gün çocukla ilgilendin. Ben sana indirim yapmak istedim, çok teşekkür ederim.” dedim. Ama kabul etmedi. Gülümseyerek gözlerimin içine baktı, sağ elini omzuma koydu ve dedi ki: “Kızım, sürekli farklı farklı evlere gitmek yorar seni. Senin düzenli bir işe,benimse düzenli bir şekilde bana yardıma gelecek bir hanıma ihtiyacım var Eğer senin için de uygunsa, her gün bana gel. Evi temizler, yemeği yaparsın. Bu tatlı yavru da bana can yoldaşı olur, gurbetteki torunlarımın hasretini dindirir. Ne dersin, benim güzel kızım?” O an, yıllardır içimde tuttuğum gözyaşlarımı oracıkta bırakıverdim ve hiç düşünmeden kabul edip sarılıp defalarca kez teşekkür ettim. Hikâyemin geri kalanında bolca umut, azim, başarma hırsı, ilham… Ve ne yazık ki biraz da gözyaşı var. Ama bilirim ki, her umut ışığı önce karanlıktan doğar. ???? devam edecek ( önceki bölümler önceki reellerde )

7583
video

Karanlıktan aydınlığa, sıkıntıdan feraha çıkma hikâyem öyle bir gecede ve kolayca olmadı. Öncelikle… Eve getirdiği bir lokma ekmeği başıma kakan, kocam olacak o adam; “Ben Mehmet’in karısı elin evinde temizlik yapıyor dedirtmem.” diyerek taş koydu önüme. Ama onu dinleyemezdim ve bu yüzden ilk işime gizlice gittim fakat iş bitip eve döndüğümde kazandığım paranın bir kısmını önüne koyduğum için fikri değişti ve çalışmama izin verdi. Ama bilin bakalım ne oldu? Ben yine, her zamanki gibi, çok yanlış bir karar verdiğimi kısa sürede anladım. Çünkü ondan kurtulmak için kazanmam gereken paranın bir kısmını, çalışmama izin versin diye ona vererek kendi sürecimi uzatmıştım. O ise benim emeğimle arkadaşlarıyla kafelerde daha rahat takılmaya başlamıştı. İnsanlar da kötüydü biliyor musunuz? En az kocam kadar kötüydü, evinde çalıştığım insanların tavrı bana ve yavruma karşı. İnanır mısınız, içlerinden biri hariç, hiçbiri de demedi ki: “Bu kadın ufacık bebeğiyle bizim evimize temizliğe geliyorsa demek ki gerçekten paraya ihtiyacı var. Onunla temizlik ücretinin pazarlığını yapmayalım, aksine biraz cömert davranalım.” Demedi hiçbiri.( biri hariç ) Düşünsenize… Buz gibi havada, ağlayan bebeğimin sesi ev sahibini rahatsız etmesin diye, onu kanguruyla kendime bağlayıp 11. kattaki bir evin camını sildiğimi bilirim ben, o hiç unutamayacağım 8 Aralık gününde. İçlerinden biri hariç, hiçbiri “Ben bebeğe bakayım, sen rahat rahat yap temizliğini.” demedi. Utanmadan, yaptığım işte en küçük bir eksik varsa akşam mesaj atıp canımı yaktılar. Sanki o temizlik için bir servet ödemiş gibi. Yani… Öğrenmem gereken ders her neydiyse bilmiyorum ama ben o güzel yürekli kadınla tanışıncaya kadar, kocamın farklı versiyonları olan insanların evlerindeki kirli tuvaletleri ufacık bebeğimle temizleyerek hayata tutunmaya çalıştım ve tutundum da. Nasıl mı? Devam edecek… (Hikâyenin önceki bölümleri hemen önceki iki Reels’te.)

5901