denizbagan

denizbagan

denizbagan is one of the top Sport/Fitness influencer in Turkiye with 146584 audience and 0.99% engagement rate on Instagram. Check out the full profile and start to collaborate.

146.6k

AudienceAudience

0.99%

Engagement

Get in touch
list-cover
location Turkiye
verifyVerified account
fast-reach-outFast reach-out capability

Niche categories

Sport/Fitness


Portfolio

Standout projects making waves around the web

image

Bir girişimde bulunacaksan akıl veren çok, destek veren az olur. Yeni bir şey deneyeceğin zaman çoğu insan seni vazgeçirmeye çalışır. İnsanlar çoğu zaman sana neden yapamayacağını söyler, yapabilecek güçte olduğunu değil. Hatırlamak gereken önemli ilk nokta: Senin hayatını yaşayan sensin. Hayatının kahramanı sensin. Bir gün ömrün sonlanırken geriye baktığında, yaptıkların ve yapmadıklarını hatırlayacak olan sensin. İkincisi: Çoğunluğun seçimi tanıdığı, bildiği alanda kalmaktır. Bu beynin doğasıdır. Minimum enerji harcamak ve statükoyu korumak güvende hissettirir. Ve bu olağan seçimdir. Lakin her zaman doğru seçim değildir. Hatırla; şayet yaşam şeklinle, kariyerinle, günlük eylemlerinle mutlu değilsen; şayet yüreğinde bir ateş varsa ve yeni bir şey öğrenmek, başlatmak, kurmak istiyorsan, bil ki bu senin hakkın. Ve aynı şeyleri yapmaya devam ederek yeni bir sonuç yaratamazsın! Bil ki, girişimcilik ruhunda yalnız değilsin. Ve bil ki, birileri çok konuşacak, ama başaranlar o seslere rağmen kendi yüreğini dinleyenlerdir. Sen neden yapmak istediğine odaklan. Nasılı araştır, öğren ve harekete geç. Eyleme geçtiğinde, beynin buna odaklanır. Ve enerjin değiştikçe, yol arkadaşların belirir. Hatırla: Bu senin hayatın. Bu senin ateşin. Bu senin seçimin. Kulaklarını dışarıya kapa ve içindeki o güçlü sesi dinle. Neyi istediğini sen biliyorsun. Kalbimle Deniz ???? Teşekkür ederim @erktezcan ????

573
image
image
image
image

4 yıldır Dr. Huberman’ın uyku protokolünü olabildiğince uyguluyorum. Sabah günışığı almak, akşam yüksek ve parlak ışıkları kapatıp alçak ve sarı ışık kullanmak, uyanınca ilk 60dk içinde mini egzersiz, ilk 90 dk kahve içmemek temelleri. Daha iyi olamaz sanıyordum. Olabiliyor. 
Perimenopozla birlikte sağlığıma çok daha detaylı özen gösteriyorum. Okuduğum, dinlediğim longevity ve anti-aging anlatan uzmanların neredeyse hepsi kullanıyor ve geçen ay ben de sirkadyen gözlük aldım. 
Alışmak biraz zaman alıyor fakat sonucu muhteşem. akşam dizi izliyorsanız, telefona, ekrana bakıyorsanız, benim gibi akşam zoomlarınız oluyorsa mutlaka alın. Ben sabah gözlerim dinlenmiş, daha dinç bir beyinle uyanıyorum. baya 30saniye sonra tıkır tıkır çalışıyor kafam en çok bunu sevdim! Şimdi kızıma da sipariş ettim, çünkü o da akşam ipad’de oyun oynuyor, bilgisayarda ödev hazırlıyor, zoom’a giriyor ve benim kullandığımı görünce sordu, anlattım. O da istedi. 

En basitindan gece 22.00 ile sabah 04.00 arasında mavi ığışa maruz kalmanın ertesi gün DOPAMİN seviyesini azalttığı kanıtlanmış bir gerçek. Daha az dopamin, daha az haz, keyif, motivasyon demek. Günışığı protokolüne uymak + gece ekran bakıyorsanız gözlükleri kullanmak dopamin kadar MELATONİN ve KORTİZOL seviyelerini de etkiliyor. 
 Benim sağlık protokollerinde zayıf yanım hep uyku oldu. Gözlük burada bir bio-hack olarak bana çok iyi geldi. Belki size de iyi gelir. Ben gözlüklerimi ONNE’den aldım. Türkiye’de sirkadyen gözlük üreten bir Türk markası ve cam kalitesi, modeller hepsiyle bravo dedim. Temasa geçtim, bir de indirim kodu aldım. “deniz” koduyla 100TL indiriminiz var. @onnegozluk ???? Bir de Kadınlar olarak Uyku, Beslenme, Oruç üzerinden bir mini seminer planlıyorum. Merak edenlere temel protokolleri aktarayım. Ne dersiniz? Kalbimle Deniz ???? #reklam yazmak şart #biohack #sirkadyen #dopamin #melatonin #iyiuyku #sağlıklıyaşıyoruz

652
image

Deniz Bağan ile Psoas’tan Kalbe: Derin Dinlenme 23 Ekim 20:30-22:30  Yüz yüze Bazen yalnızca dinlenmek isteriz. Ne yapacağımızı bile düşünmeden, şefkatli bir sesi takip etmek ve bedenimizi işitmek, kalbi yumuşatır. 2 Saatlik bir mola vermek, psoas’tan başlayan gevşeme pratikleriyle yavaşlamak sana nasıl gelir?  Psoas dinlendirme, esnetme, uzatma, içsel hareket keşifleri için buluşalım.  Katılımcıların tok ve mutlu bir karın ile gelmeleri; ısıtan ve katlı kıyafet giymeleri, çıkışta his, keşif ve deneyimleri not almak için bir defter ve kalem getirmeleri, bol su içebilmek için ağzı kapanan matara/suluk bulundurmaları, ayaklarında çorap olması önerimizdir. Kayıt ve detaylı bilgi için : kayit@ramyogaokulu.com

56
video

*Bu masaj sağlıklı bireyler içindir. Bir hastalığınız varsa lütfen doktorunuza danışmadan uygulamayınız.* Önceki videomun sesi yok olmuş, yeniden yükledim ☺️ Evde 3-4dk’da yapabileceğin lenf masajı. Her gün yap, değişiklikleri izle ???????? • Lenf dolaşımını destekler: Lenf sistemi kendi başına pompalanmadığı için harekete ve dışarıdan uyarıya ihtiyaç duyar. Masaj, lenf akışını hızlandırarak bedende detoksu destekler. • Ödem ve şişkinliği azaltır: Özellikle yüz, boyun ve koltuk altlarına yapılan hafif süpürme hareketleri fazla sıvı birikiminin atılmasına yardımcı olur. • Bağışıklığı güçlendirir: Lenf sıvısı, bağışıklık hücrelerini taşıdığı için düzenli akış, bedenin savunma sistemini daha etkin kılar. • Cildi canlandırır: Yüzdeki lenf masajı kan dolaşımını artırarak daha canlı, parlak ve dinlenmiş bir görünüm verir. • Stres ve gerginliği azaltır: Özellikle kulak altı ve köprücük kemiği bölgesindeki hafif masaj, parasempatik sinir sistemini aktive ederek sakinleşmeyi kolaylaştırır. • Hafiflik hissi verir: Düzenli pratik, bedende “rahatlama ve ferahlama” duygusunu güçlendirir. ???? Bu içerik yalnızca genel bilgi ve wellness amaçlıdır. Tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi niteliği taşımaz; kişisel sağlık sorunlarınız için mutlaka doktorunuza danışınız. #lenfmasajı #lenfdrenaj #sağlıklıyaşıyoruz #özbakım #günlükrutin #kendiyanımda

1578
video

Kendini desteklemek neden daha kolay olmasın? Teknoloji ilerliyor, dünya değişiyor. Bedenlerimizin ihtiyaç duyduğu takviyeler sadece fiziksel sağlık için değil mental, duygusal, bütünsel sağlık için elzem. Sağlam bir Türk markasının yenilikçi Kore teknolojisi ile buluştuğu ürünler, annemle başlayarak ailemin, yakınlarımın ve pek çok arkadaşımın hayatını kolaylaştırdı. Önce bantlar, sonra içecekler, ardından dünyaca ünlü Kore kozmetiği olmak üzere ürünler her gün bizimle. (Kozmetik serisi i-na-nıl-maz!) Tabi ki benim işime yarayanı diğer insanlarla paylaşmadan duramam. Geçen sene markanın bireysel temsilcisi, yani bayisi oldum. İyi ki! Ürünleri, markayı, işi merak ederseniz, LÜTFEN YORUMLARA DEĞİL, DM’den BANA DOĞRUDAN yazın, size ürünleri tek tek anlattığım videomu göndereyim. Temasa geçelim. -- Yorumlara yazdığınızda, kapalı hesaplara mesaj atılamadığı için bilgiye ulaşamıyorsunuz -- #xauraglobal #transdermalpatch #sağlıklıyaşıyoruz #takviye #wellness #korean #reklam

950
image
image
image

Geçmişte:
Birilerini bilerek veya bilmeyerek üzmüş, Kendi değerlerine aykırı hareket etmiş, Seni değersiz hissettiren durumları sineye çekmiş olabilirsin. Aynı hatalı seçimi defalarca tekrarlamış, Kendini savunabilecekken susmuş, sessiz kalmış, Bir olaya takılı kalmış ve aynı yıkıcı duygularla aylarca yaşamış olabilirsin. İçinden daha çabuk çıkabileceğin durumlarda uzun süre kalmış, Hırsla, öfkeyle, beklentilerle bir kişi, bir alışkanlık veya duruma tutunmuş, Enerjini ve vaktini, karşılık bulamayan yerlerde sarf etmiş olabilirsin. Kendine ihanet etmiş, erken pes etmiş, çökmüş olabilirsin. Şimdi ve burada: Yeniden başlayabilirsin. Kendini affedebilirsin. Kendini, bir çocuğu tutar gibi şefkatle, özenle tutabilirsin. Geçmişteki deneyimlerini yargılamayı, kendini onlarla tanımlamayı bırakabilirsin. Sen yaptıkların veya yapamadıkların değilsin. O zaman elinden gelenin en iyisini yaptın, ve belki pişmansın, şimdi yeni seçimler yapabilirsin. Kendini suçlamayı, eleştirmeyi bırakıp, önündeki büyüme yolculuğuna odaklanabilirsin. İhtiyaçlarını, önceliklerini önemseyebilir, kendi değişimini, çabanı takdir edebilirsin. Yine hatalar yapabilir, bazen o en iyi seçimlerini sürdüremeyebilirsin, bu çok insanca. Eski duygu ve düşünceler devreye girdiğinde, kendine anlayışlı olabilirsin. Tahrip edici dürtülerini, geri gelmek isteyen eski huylarını fark ettiğinde duraklayabilirsin. Kendi yanında durabilirsin. Yardım isteyebilirsin. Kendine şefkatle yaklaşabilirsin. Kendini affedebilirsin. Yavaş yavaş, özenli ve net bir niyetle. Mükemmel olmak zorunda değilsin. Mükemmellik sadece bir mit. İnsan kusurlarıyla, hatalarıyla, başarısızlıklarıyla var. İnsan sınırları olan, bir ömrü olan, dönüşümü hiç bitmeyen bir varlık. İnsan daima biraz yetersiz hisseder, bu doğaldır. Bu, sana özgü değil. Kendini affedebilirsin. Bak, bu her şeyin başlangıcı. Değişmeyecek bir geçmiş için kendini örselemeyi bırak.
O zamanki bilincin, kaynaklarınla elinden gelenin en iyisini yaptın. Ve bak şu anda, YENİ SEÇİMLER YAPABİLİRSİN; yeniden başlayabilirsin. Daha güzeli; bu deneyimlerin hiç birinde yalnız değilsin. BİRLİKTEYİZ♥️ Kalbimle Deniz

649
image
image
image
image
image

Hepsine aynı anda ne vaktin, ne de enerjin yetecek. De ki, günlük hedeflerinin hepsini yaptın, uykuna 4 saat kalıyor. Uyku düzenini seçersen, ailenle sohbete, o kitabı okuyama, makyajını temizlemeye imkan yok. Sabah cilt bakımını, egzersizini, nefes pratiğini, kısa yürüyüşünü, sabah sayfaları yazmayı, lenf uyandırmayı, 15dk yogayı koydun önüne; hangisini yapacaksın? Hepsini yapmak için 05.00 kalkıyorsan hooop başa döndük, 22.00 yatman lazım. Ama sen o saatte ancak mutfağı topluyor, son dk çıkan ödeve destek veriyor, çocuğun uyku öncesi sohbet ihtiyacını karşılıyor, çamaşırları kurutmaya atıyorsun… 24 saat yetiyor mu? Hayır. Elindeki tek seçenek SEÇİM YAPMAK. Bir seçim yapmak ve geriye bakmamak. Seçmediklerini o günlük bırakmak ve seçtiklerine odaklanmak. Yapabildiğin kadarına özen göstermek, yapamadıkların için kendine affedici olmak. En önemlisi de kimsenin hepsini yapamadığını hatırlamak. 

Yetişememek senin kusurun değil. Yetişemezsin. Bu yazıyı okuyorsan, muhtemelen onlarca sorumluluğun, işlerin, amaçların, bir de üzerine kendine iyi bakma çaban var. Hepimiz aynı yerdeyiz. Modern ve kaotik çağın akışı, düzeni, bireye yüklediği sorumluluk ve beklentileri buraya çıkıyor. Ekonomik zorlanma dev bir gerçek. Meditasyonunu, somatik gevşemeni, şükran defterini görüyorum ve seni takdir ediyorum. Bu, bizleri psikolojik, finansal, duygusal yönden her fırsatta örseleyen bir düzenin içinde kendi ruh sağlığın için şahane bir irade! Ama takvime bakıp ihtiyaç kredisi taksidinin yaklaştığını, hızla büyüyen çocuğuna yeni üniforma, kışlık ayakkabı alman gerektiğini, bir market alışverişi sonrası fiş dökümünü gördüğünde, işte o anda sistemik baskı seni yeniden Savaç-Kaç-Don döngüsüne çekecek. Bu, organizmanın doğası. ve hiçbirimiz doğadan daha büyük değiliz. Kolay değil. Mevcut dünya düzeni, adaletsizlik ve ekonomik stresin ortasında strese girmemek, kaygılanmamak mümkün değil. Yine de elimizde an be an SEÇİM HAKKIMIZ var. Ve etki edebildiğimiz yerlere dikkat vermek bizi dayanıklı, sinir sistemimizi daha esnek yapar. ????DEVAMI YORUMLARDA ????

1254
image

Zırhım dağılmış durumda. Cildimi örten ve koruyan içlikte de yer yer yırtıklar var. Ne kadarı benim cüretimden, ne kadarı hayatın dokunuşu, bilmiyorum. Katman katman açılıyor içimin vadileri. Nicedir bakmadığım kuyulara bakarken buluyorum kendimi. Nicedir suyunu tatmadığım pınarlarımın kıyısındayım. Yol arkadaşım seferi bu sıralar. İki haftada birbirimizi 15 saat mi gördük toplamda? Bilmiyorum. Dün gece ve bu sabah uzun uzun görüntülü konuştuk. Köprücük kemiklerim yayıldı, karnım yumuşadı, çenem gevşedi. Duymak ve duyulmak, sanki cam önündeki kahve sohbetlerimiz gibi uzun uzun dinlemek, anlatmak yüreğimin kırılgan yerlerinden bir bir öptü. İyileşmeye yıllar ve yıllar açtıkça insan epey bütünlenmiş hissediyor. Lakin bir eşiğe gelip, artık çığlıklar sustuğunda, belli bir tamamlanma hissi geldiğinde, geride kalan fısıltıları da duymamayı seçebiliyor. “Burası yeterince iyi” hissi. Şimdi yeni bir çağrı var. Dört bir yandan yeni adımlar ve temas kendimle. Yeniden dinleme, duyma ve kendimle ilişkime daha büyümüş bir yürekle dönme zamanı. Fısıldayan yerler de çığlıklara dönüşmeden… Ben hiç yalnız olmadım. İçimin ıssızlığı daim oldu evet. Kalabalıklara, alkışlara, başarılara ve kendimi hep “ihtiyaç duyulan kişi” olarak büyük bir huzurla konumlandırmama rağmen, derinde yapayalnız hissettiğim uzun dönemler oldu. Ama yanımda romantik bir partner oldu hep; bir sevgili, bir flört, bir özel kişi. Kendimi bildiğim andan beri aşığım zaten. 25 yıldır başımı çevirdiğimde hep yüreğimi kıpırdatan biri oldu. Gerçekte ya da zihnimde, ben hiç yalnız olmadım. Yüreğimin ülkesindeyse, hep yalnız hissettim. Birine başımı yasladım hep. Birinin acılarını dindirdim. Ama ne ben onun tüm boyutlarını görebildim, ne de o benim. Yansıtmalarla yaşadım hep, şemaların coşkulu ve yıkıcı dinamiklerinde. Ötesine geçmek istesem de, diğerinin kumsalları benim dalgalarımı karşılayamadı. Ben de hepten pes ettim bir vakit… Şöyle gerçeğimi ortaya koyabildiğim, sevecen ve şefkatli, kırık ve dökük, vahşi ve hiddetli, çocuk ve yetişkin ne varsa hepsini gösterebildiğim Yalçın oldu. Kendimleyken olduğum kişi olabildiğim, nihayet. ????DEVAMI YORUMLARDA ????

1923
image

14 yaşındayım, uzundur bir çocuğa vurgunum, geceleri ismini nakşediyorum yüzlerce defa. İki defter dolusu şiir yazmışım. Kara gözlerine, tatlı gülüşüne bakıyorum uzaktan. Ben tabi friendzone’dayım. Çünkü neden olmasın. Yağmurlu bir sonbahar günü, okul çıkışı birlikte yürüyoruz, bir haftadır cesaretimi topladığım, zihnimde prova ettiğim şeyi sonunda yapıyorum. “Can, benimle çıkar mısın?” Can o felaket cevabı veriyor. “Olur” Bir hafta her gün teneffüslerde koridorun loş köşesinde sohbet ediyoruz. Bir kere yine kendimi çimdikleyerek gücümü toplayıp “Sana sarılmak isterdim” diyorum. “Sarılsana” diyor. Sarılamıyorum. Donakalıyorum. Nasıl yapılır bilmiyorum. Bir de sarılmayı beceremediğim için iki katı utanıyorum. Takribi 10 gün sonra, meşhur “Biz arkadaş kalalım Deniz” konuşması geliyor. Çünkü zaten arkadaş olarak çok eğleniyoruz. Güzel de bir grubumuz var. Ben de akşam eve gidip bir haftadır ona örmekte olduğum atkıyı yavaş yavaş, ağlaya ağlaya söküyorum. “Bile bile olmayacağını, niye denedin?” Sonbaharın dibi. Can eski kız arkadaşıyla çıkmaya başlıyor. Ben de içime içime ağlıyorum. Hani walkman’den kulaklıkla radyo dinleyerek uykuya daldığımız, bazen walkman kaburgalarımıza girmiş uyandığımız zamanlar. İşte Harry Styles’ın “Sign Of The Times” şarkısını duyduğumdan beri, o ilk büyük hayal kırıklığımdan, o yağmurlu ve soğuk günden başlayarak tüm ayrılık hikayelerim akıyor zihnimde. Yarım kalmış vedalar, sert ayrılıklar, uzaya uzaya bitenler, yara bandı gibi sökülenler. Her ne kadar nörobilimsel “hack”lere bayılsam ve beni 10dk’da atom karıncaya çeviren sabah listelerim olsa da, bu günlerde içimde harmanlanan hüznü hissetmeye, aynı şarkıyı loopta dinlemeye izin veriyorum. “We never learn, we been here before Why are we always stuck and running from Your bullets? The bullets...” Kalbimle, Deniz

2186